T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
DENİZLİ / PAMUKKALE - Sadettin Kıbrıslıoğlu İlkokulu

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Eğitim Süreci

 

DİKKAT EKSİKLİĞİ VE AŞIRI HAREKETLİLİK BOZUKLUĞU OLAN ÖĞRENCİLERİN

EĞİTİM-ÖĞRETİM SÜRECİ   NASIL PLANLANMALIDIR?

 

Geleneksel eğitim sistemi içerisinde öğretmenler, öğrencilerinin ders süresince yerinde oturmasını, sözel yönergelere ve anlatılan konuya dikkat etmesini ve uğraşmakta olduğu iş (ödev, etkinlik vb.) sonuçlanıncaya kadar yerinden kalmaksızın devam etmesini beklemektedirler. Bu nedenle okul ortamında bir çok çocuk bu beklentiler nedeniyle özellikle dikkatsizlik ve aşırı hareketliliğe bağlı sorunlar yaşamaktadırlar.

 Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan öğrencilerin eğitim süreci; tıbbi tedavi, psiko-sosyal destekler ve eğitsel düzenlemeleri içeren çok yönlü bir programı kapsar. Bu süreçte; okul, aile ile  profesyonel destek sunucularının iş birliği  içinde olması gerekir. Bu iş birliği çok yönlü bilgi alışverişine dayanır.

Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğu olan öğrencinin eğitiminde;

 Tıbbi tedavi

 İlaç tedavisi 

Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğu olan çocukların tedavi ve eğitiminde etkililiği kanıtlanmış ilaçlar kullanılmaktadır. Ancak bozukluğun tedavisinde tek başına ilaç kullanımı yeterli olmamaktadır. Bu nedenle ilaçlar, davranış kontrolü, dikkat toplama ve dikkatin kalitesini arttırmak için davranışsal yaklaşımla birlikte kullanılmaktadır.

Alternatif tedaviler

Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğu olan çocukların tedavisinde, bilimsel geçerliliği henüz kanıtlanmamış olan diyetin düzenlenmesi, bazı mineral ve vitamin kürleri,  alternatif tedavi yaklaşımları uygulanmaktadır.

Akademik destek

 DEHB olan çocuklar okul ortamında, dikkatsizlik, aşırı hareketlilik özelliklerinden dolayı eğitimde hedef davranışları gerçekleştiremediği için, sorun yaşamaktadırlar. DEHB’li çocuklar, bozukluğa bağlı sınıf içi problem davranışları ve performanslarına göre düşük akademik başarı göstermeleri nedeniyle öğretmenleri tarafından sık sık azarlanmakta ve bu da olumsuz benlik algısı gelişimine yol açmaktadır.

Bu sorunlar, zaman zaman eğitimdeki hedef davranışların gerçekleşmesini engellemektedir. Bu nedenle DEHB olan çocukların okulda yaşadıkları akademik güçlükler ve sergiledikleri sorunlu davranışlarla baş edebilmesi için, özel eğitim ilke, yöntem ve tekniklerinin uygulanması gerekmektedir.

 Eğitsel tanılama ve yerleştirme kararında, kaynaştırma yoluyla eğitimine devamı uygun görülen DEHB’li öğrenci için, eğitim programı bireyselleştirilerek uygulanmalı ve gerekli fiziksel düzenlemeler yapılmalıdır. Bu uygulamaların gerçekleşmesi için okulda öncelikle iş birliğine yönelik Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Geliştirme Birimi kurulmalıdır.  Bu birim; okul yönetimi, sınıf öğretmeni/hazırlanan programın içeriğine uygun branş öğretmeni, DEHB’li öğrenci, aile, okul rehberlik ve psikolojik danışma servisi danışmanı/rehberlik ve araştırma merkezinden bir psikolojik danışman, eğer uygunsa tıbbî tedavisini takip eden hekimden oluşur.  Bu birim üyeleri DEHB’li öğrencinin,

Akademik performansını,

Eğitim-öğretiminde kısa dönemli öğretim hedeflerini de içeren uzun dönemli amaçlarını,

Yararlanacağı özel eğitim hizmetlerini,

Alacağı destek eğitim hizmetlerini,

Eğitim programına ilişkin uyarlamaları,

Değerlendirme sürecini,

Yararlanacağı hizmetin süresini,

Yararlanacağı programın süresini,

belirlemelidir.

Yukarıda yer alan bilgiler doğrultusunda öğrencinin özel gereksinimleri dikkate alınarak ihtiyaçlarına göre hedeflenen amaçlar doğrultusunda destek eğitim hizmetlerini içeren “Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP)” hazırlanır.

 

 BEP

 

 

Öğrencinin öğrenme stilleri BEP ekibi tarafından ayrıntılı bir şekilde belirlenerek;

Öğrencinin okul başarısı için gerekli olan becerilerin neler olduğu?

 Öğrencinin derslerde sahip olduğu güçlü ve zayıf yönlerin becerilerine etkisinin nasıl olduğu?”

gibi soruların öncelikle cevaplandırılması gerekmektedir. Bu  soruların cevabına göre öğrencinin eğitiminde sağlanacak destek eğitim hizmetleri planlamalıdır. Bu süreç aşağıda yer alan sorulara göre planlanmalıdır. Bunlar;

Nasıl ? (yöntem teknik ve materyal),

Ne zaman ? (gün ve saat),

Ne kadar süre ? (ay/yıl),

Kimlerle birlikte ? (yaş/sınıf düzeyi),

Kim tarafından ? (sınıf/ branş öğretmeni),

Nerede? (kendi sınıfında, başka sınıfta, kaynak oda/

destek eğitim odasında)

oluşur.

Kaynak Oda/ Destek Eğitim Odası:

Akademik becerileri göz önünde bulundurulduğunda akranlarından belirgin derecede farklılığı olan DEHB’li öğrenciler sınıftaki öğrenme ortamlarından üst düzeyde yararlanamayabilirler. Bu çocuklara yönelik sınıf içi uyarlama ve düzenlemeler yapılsa da bazı öğrenciler daha yoğun desteğe ihtiyaç duyabilirler.

 Bu nedenle DEHB olan çocukların  öğretimsel gereksinimlerinin karşılanması için daha yoğun, küçük gruplar halinde çalışılması ve bireysel öğretimle  desteklenmesi gerekir. Sınıf ortamında yapılan düzenlemeler ve uyarlamalara karşın, sınıf müfredat  programını takip edemeyen DEHB’li öğrencilerin belirli zaman diliminde eğitimsel-öğretimsel gereksinimlerinin karşılanması için kaynak oda/destek eğitim odasında eğitim almaları gerekebilir.

 Bu çalışma çocukların sınıfta yapılan akademik etkinliklere katılımını arttırmayı amaçlayan bir destek eğitim modelidir. DEHB’nin türü ve derecesine göre kaynak oda/destek eğitim odasında öğrencinin geçireceği süre ve hangi alanlarda öğretim yapılacağına “Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Geliştirme Birimi” karar verir.

  Psiko-sosyal destek

DEHB sorunu olan çocuklar sosyal ve duygusal yaşam alanlarında birçok olumsuzlukları yaşarlar. Bu çocuklar çevresi tarafından olumsuz olarak değerlendirilmekte ve onlara farklı oldukları hissettirilmektedir. Bu farklılığın üstesinden gelmeye çalışan DEHB’li çocuklar, duygusal sorunlar yaşamakta ve bununla baş etmede zorlanmaktadırlar. Bu çocuklar, istenmeyen davranışların ardından yaşadığı pişmanlıklar, arkadaşları tarafından dışlanmanın duygusal ağırlığı, başarısızlıklar, ailelerinin çabasına yardımcı olmak gibi birçok yükü omuzlarında taşımaktadırlar. Bu nedenle çocukların yaşam kalitesini arttırmak için sınıf içi ve sınıf dışı desteklerin olması gerekmektedir.

 Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların eğitim ve tedavisinde, aile, öğretmen ve akran eğitimi etkin olarak kullanılan yöntemlerden biridir. Bu eğitim yolu ile ailelere ve öğretmenlere, DEHB’nin genel özellikleri, davranış yönetimi, dikkat toplama eğitimi, sosyal beceri eğitimi hakkında bilgi ve beceri kazandırılmaktadır. Öğretmenin ve ailenin kazanmış olduğu bilgi ve beceriler; öğretmene, aileye ve çocuğa psiko-sosyal destek olarak yansımaktadır.

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Olan Çocukların Öğrenme Süreci Nasıldır?

DEHB olan öğrencilerin okul ortamındaki öğrenme sürecinde  başarısızlık yaşamalarına neden olan etmenler “öğrenmenin yapıtaşları” olarak adlandırılan  öğrenme piramidi modeliyle açıklanmaktadır.

Bu modelde öğrenme becerileriyle ilgili en alt seviyede yer alan temel yapı taşı;

dikkat/dürtü kontrolü,

duygular ve davranışlar,

kendine güven

öğrenme ortamları olarak dört bölümden oluşmaktadır.

Bu yapı taşının bir üst seviyesinde ise piramidin tam ortasında yer alan işlemleme yapıtaşı;

Görsel,

İşitsel,

Motor işlemleme bölümlerinden oluşmaktadır.

Piramidin en üst seviyesindeki bilişsel yapıtaşı ise;

Konuşma dili,

Zihinde canlandırma,

Öğrenme stratejilerinin tamamlanmasından oluşmaktadır.

 Temel Yapıtaşı

Piramidin temel yapıtaşı bölümü, tam öğrenmenin gerçekleşmesi için destekleyici temel unsurlardan oluşmaktadır. Tam öğrenmenin gerçekleşebilmesi ve daha üst seviyede gerçekleşecek öğrenme bölümlerini desteklemek için, yapıtaşı bölümlerinin oldukça sağlam olması gerekmektedir. Bu nedenle daha üst seviyede öğrenme stratejilerini desteklemek için, DEHB’li öğrencinin bu bölümde yer alan dikkat/dürtü kontrolünü kazanmış olması, duygu ve davranışlarının uyumlu olması, kendine güvenini kazanmış olması ve öğrenme ortamının onun özelliklerine göre düzenlenmiş olması gerekmektedir. Tam öğrenme için özellikle dikkat toplama becerisinin kazanılmış olması gerekmektedir. Öğrencilerin,  dikkat/dürtü kontrolünü kazanmaya dönük becerilere sahip olması öğrenmenin gerçekleşebilmesinde etkili olan stratejileri de kazanmalarına yol açmaktadır.

Duygular ve kendine güven ise çocuğun kendine ilişkin benlik algısı ve motivasyonuna olduğu kadar başarıyla sonuçlanana kadar bir işi sürdürme isteğine de etki etmektedir. Çevresel düzenlemeler ise çocuğa evde ve okulda; güvenli, destekleyici ve uygun öğrenme ortamının yaratılmasını sağlamaktadır.

Tüm bu bilgiler doğrultusunda etkili dikkat ve dürtü kontrolünün kazanımı, sağlıklı duygulara sahip olma, kendine yönelik olumlu benlik algısı oluşturma ve içinde bulunulan çevrenin destekleyici, tutarlı ve sevgi dolu olması bir çocuğun öğrenmede başarıya ulaşılması için olmazsa olmaz önceliklerdir.

Temel yapıtaşı bölümünün güçlendirilmesi, çocuğun öğrenmeye ilişkin karşılaştığı güçlüklerle baş etmesine ve beceri eksikliğini yaşadığı durumları telafi etmeyi öğrenmesine yardımcı olmaktadır. Ancak unutulmaması gereken önemli bir nokta temel yapıtaşı becerileri, çocuğun okulda yaşadığı güçlüklerin tamamının üstesinden gelmesini garanti etmemektedir. Çocuğun okuldaki performansının iyi olabilmesi için piramidin diğer işlemleme ve bilişsel yapıtaşı bölümlerinin de   güçlü olması gerekmektedir.

İşlemleme Yapıtaşı

Öğrenmenin ikinci seviyesindeki yapıtaşında, görsel, işitsel ve dokunsal yolla olmak üzere farklı öğrenme stillerinin olduğu görülmektedir. Öğrenmenin gerçekleşebilmesi için DEHB’li bireylerinde akranları gibi görsel, işitsel ve dokunsal uyarıcılar yoluyla bilgiyi kazanması  gerekmektedir. Genel olarak bakıldığında eğitimciler kendi öğrenme stillerine göre öğrencilerine bilgiyi aktarmaktadırlar. Bu durum öğrenme ortamlarında bireysel farklılıklara göre bilginin işlemlenmesi boyutunda sorun teşkil etmektedir. Bazı durumlarda ise öğretim yolu yalnızca öğrencinin sınıf ortamında bir sekreter gibi işitme ve yazma, not tutma biçiminde olmaktadır. İşlemleme yapıtaşında öğrencilere bilgiyi alma,  farklı parçalarını kavrama, hatırlama ve uygulama becerilerinin kazandırılması gerekmektedir. Bu beceriler kazanıldığında öğrencilerin öğrenmeye ilişkin görevlere uzun ve yoğun çaba göstermesine gerek kalmamaktadır.

 

DEHB’li öğrenciler, ilköğretimin ilk yıllarında uyarıcıların işlemlemesine ilişkin becerileri diğer çocuklar gibi kendi başlarına kazanamamaları nedeniyle öğrenmede zorluk yaşamaktadırlar. İşitsel uyarıcıların işlemlenmesindeki gerilik bu çocukların dilin seslerini öğrenmelerinde büyük çoğunluğunun sorun yaşamasına neden olmaktadır. Bununla birlikte  DEHB’li çocukların bir kısmı ise görsel uyarıcıların işlemlenmesinde yaşadıkları güçlükler nedeniyle bir kelimeyi tahtadan defterine yazana dek geçen sürede hatırlamada zorlanırken bir kısmı ise yazdıkları kelimeleri hecelere bölememekte, sözcüklerin harflerini doğru sıralayamamakta ve eksik harf ve hecelerden oluşan sözcükler yazmaktadırlar. DEHB’li çocukların bir kısmının motor becerilerindeki gerilikleri öğrenmenin gerçekleşmesinde sorun yaratmaktadır. Özellikle kalemle harfleri yazma ve çizim yapma gibi ince motor becerilerinde sorun yaşamaktadırlar. Bu durum yazdıkları yazılarda oldukça fazla hata olmasına ve yazılarının okunamayacak kadar karışık olmasına yol açmaktadır. İkinci seviyedeki işlemleme yapıtaşı, temel yapıtaşında olduğu gibi okul başarısında ve özellikle öğrenmenin gerçekleşmesinde başlı başına etkili değildir. Bu yapıtaşı özellikle ilköğretimin ilk yıllarındaki temel akademik becerilerin kazanılmasında etkili olmaktadır.

Öğrenme sürecinde DEHB’li çocuğun öğrenme stillerinden hangisinin etkili olduğunun belirlenerek öğretim etkinliklerinin buna göre planlanması gerekmektedir. Bu nedenle aşağıda yer alan tablo; görsel, işitsel ve dokunsal  özelliklerin önde olduğu öğrencilerin belirlenmesine yardımcı olacaktır

 

Görsel

İşitsel

Dokunsal

  • Okumaktan hoşlanır.
  • Resimli kitap ve materyallerden hoşlanır.
  • Genellikle düzgün bir imlası vardır.
  • Şekil ve tabloları görerek ezberler.
  • Dikkati fazla dağılmaz.
  • El yazısı iyidir.
  • Ayrıntılara dikkat eder.
  • Sözlü talimatları uygulamakta zorlanır.
  • Karalamayı sever.
  • Yüzleri iyi hatırlar.
  • Konuşmaktan çok gözlem yapar.
  • Zihninde resimler oluşturur.
 
  • Müziği sever.
  • Okurken mırıldanır.
  • Dinlemekten hoşlanır.
  • Kendisine bir şey okunmasından hoşlanır.
  • İçinden ya da sesli şarkı söylemeyi sever.
  • Sözlü talimatları daha kolay alır.
  • Dikkati kolay dağılır.
  • Dersi dinleyerek kolay algılar.
  • Yüksek sesle okuyarak ders çalışmaktan hoşlanır.
  • Ritmik seslerden hoşlanır.

 

  • Ders çalışırken yürür.
  • Sırasında hareket halindedir.
  • İnsanlara dokunmaktan hoşlanır.
  • Ders dinlerken kalemini sallar.
  • Çalışırken ayağını sallar.
  • Konuşurken ellerini çok hareket ettirir.
  • Duygularının fiziksel hareketlerle belirtir.
  • Nesnelerle oynamayı sever.
  • İmlası kötüdür.
  • Okumayı pek sevmez.

* (Tablo) SELÇUK, Ziya (2000). “Okul Deneyimi ve Uygulama” Nobel Yayın Dağıtım. Ankara.

 Bilişsel Yapıtaşı

Piramidin üst bölümünde yer alan bilişsel yapıtaşı bölümü; dil, zihinde canlandırma ve öğrenmeye ilişkin stratejilerden oluşmaktadır. Dile dayalı düşünme, konuşma ve yazı dilini anlama, okuma ve yazmayla düşünceleri ifade etme ve kavram kazanımından oluşmaktadır. Zihinde canlandırarak düşünme becerisi; görsel karmaşık işlemleri yeniden yapılandırılmayı, görsel ilişkileri  anlamlandırma yoluyla yargıya varmayı, matematiği anlamayı kapsamaktadır. Aynı zamanda öğrenme stratejileri yoluyla düşünme becerisinde ise düşünceler üzerinde yeniden düşünebilme becerisini gerektirmektedir. Bu beceri ayrıca plan yapma, organize olma, süreci izleme ve değerlendirmeyi kapsamaktadır. DEHB’li çocuklar okulla ilgili görevleri yerine getirirken daha önceden kazanılmış bilgiye başvurma, kavramlar arasında ilişki kurma ve  kavramları anlamlandırma da sorun yaşamaktadırlar. Ayrıca bu çocuklarda öğrenme için okuma becerileri de gelişmemiştir. Bir hikâye ya da rapor oluşturmadan önce beyin fırtınası yöntemiyle düşünce üretilmesi ve konuyla ilgili bilgilerin organize edilmesi gerekmektedir. Örneğin matematikle ilgili problem çözerken öğrencinin problemi okuması, verilen ipuçlarını belirlemesi, ne istendiğini anlaması ve doğru sonuca ulaşılması gerekmektedir. DEHB’li öğrencilerde bu basamakların birinde ve/veya birden fazlasında sorun olması durumunda problemin çözümüne gidememektedirler.

DEHB’li öğrencinin okulda başarılı olabilmesi için öğrenmenin yapı taşlarındaki becerileri kazanmış olması gerekmektedir. Bununla birlikte etkinlik süresince yerinde oturması, dikkatini toplaması ve bir işi sürdürmeye dönük motivasyonunun olması gerekmektedir.        Öğretmenin DEHB olan çocuklarla sınıf içinde ilgilenmesi, ilişki kurması, çalışma planı yaparak hedefi birlikte saptaması öğrenmede etkili olmaktadır.

Piramit modelinin daha anlaşılır olabilmesi için aşağıda yer alan örnekler bize yardımcı olacaktır.

 ALİ

Ali ,ilköğretim okulunun ikinci sınıfında okuyan ve ailesinden her anlamda oldukça çok destek alan bir çocuktur. Bu nedenle Ali temel yapıtaşı bölümünde yer alan duygu, kendine güven ve çevre desteği açısından oldukça güçlü olmasına rağmen dikkat ve dürtü kontrolünde sorun yaşamaktadır. Bu durum ise onun tekrara dayalı etkinliklerde dikkatini toplayamamasına ve bu etkinliklerden çabuk sıkılmasına neden olmaktadır.

Özellikle öğretmeni bir metni okumasını istediğinde Ali’nin gözleri etrafındaki diğer uyarıcılar ile metinde yer alan kelimelerde dahil olmak üzere her yerde gezinmektedir. Bu durum Ali’nin ödevlerini yarım bırakmasına yol açmaktadır. Ali’nin temel yapıtaşının dört bölümünden birinde yaşadığı sorun onun okulda başarısız olmasına yol açmaktadır. Bu durum Ali’ye ev ve okul arasında iş birliği sonucunda dikkat ve dürtü kontrolüne dönük  bir program hazırlanmasını zorunlu hale getirmektedir.

 

AYŞE

Ayşe, ilköğretim okulunun sekizinci sınıfında okuyan bir öğrencidir. Matematikle ilgili işlemleri çok hızlı yapabilmekte ancak sınıf içerisinde tahtada yazılı metni okumada ya da defterine yazmada güçlük yaşamaktadır. Bununla birlikte şekil ve grafikle düşünme becerisinde de mükemmel bir performans gösterirken görsel işlemleme boyutunda ve özellikle kelimeleri ayırt etmede güçlük yaşamaktadır. Aynı zamanda da sözel ifade becerisi çok iyi olmasına rağmen yazmayla ilgili yaşadığı güçlükler onun tam öğrenmesini engellemektedir.

Ayşe piramitte işlemleme yapıtaşında yer alan şekillerle düşünme becerisi oldukça iyi olmasına rağmen görsel işlemleme boyutunda kelimeleri ayırt etme becerisinde sorun yaşamaktadır. Bu nedenle eğitimcilerin ve ailelerinin öğrencinin güçlü ve zayıf yönlerini çok iyi belirleyerek bir program dahilinde destek vermesi gerekmektedir. Sonuç olarak öğrenmenin yapıtaşları modeli çerçevesinde yapılacak uygulamalarla  öğrenciyi anlama ve değerlendirme daha kolay olabilecek ve eğitim stratejilerinin etkili kullanımı sonucunda öğrencinin  okulda yaşadığı güçlüklerle başa çıkması  ve başarıyı yakalaması mümkün olabilecektir.


 Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Olan Öğrencilere Yönelik Eğitimsel ve Öğretimsel Uyarlamalar Nelerdir ?

 

Öğrenim süresinin büyük bir bölümünün geçirildiği sınıf, eğitim-öğretim etkinliklerinin ve sınıf öğretmeninin öğrencileriyle yüz yüze iletişimi gerçekleştirildiği yerdir. Eğitimin asıl hedefi olan istendik davranışlarda burada kazandırılır. Öğretim etkinliklerinin gerçekleştiği sınıfın içinde öğretmen, öğrenci, program ve materyaller yer almaktadır. Bu yüzden eğitimin kalitesi sınıf yönetiminin kalitesine bağlıdır. DEHB olan çocukların eğitiminde, istenilen hedeflere ulaşılması için sınıfın fizikî yapısının düzenlenmesi, sınıf içi kuralların oluşturulması, davranış değiştirme tekniklerinin etkin olarak kullanılması, sosyal beceri ve dikkat toplama eğitiminin yapılması gerekmektedir. 

Sınıf Ortamının Düzenlenmesi

Sınıf ortamında belirlenmiş hedef davranışların gerçekleştirebilmesi için; öğrenci sayısı, ışık, hava, ses, gürültü, görünüm…vb. sınıfın fizikî özellikleri dikkate alınarak, öğrenci-öğretmen ve öğrenci-öğrenci arasında çok yönlü iletişim sağlayacak biçimde düzenlenmesi gerekir.

Öğrenci Sayısı : Sınıfta eğitim öğretim etkinliklerinin etkili bir şekilde yürütülebilmesi için öğrenci sayısının 30’u aşmaması gerekmektedir. Ancak ideal öğrenci sayısı, sınıf düzeyine, dersin konusuna, kullanılan öğretim yöntemlerine, öğretmenin bilgi, beceri ve yeteneklerine göre değişmektedir.

Yerleşim Düzeni : Başarılı bir yerleşim düzeni, sınıf içi etkileşimi ve öğretimi olumlu yönde etkiler. DEHB olan çocuklar sınıf içindeki yerleşim düzeninde öğretmene yakın, ön sırada, pencere ve kapıdan  uzak olacak biçimde oturtulmalıdır. Ayrıca öğrencinin etrafına sakin, dikkatli, sınıf kurallarına uyan, iş birliğine açık öğrencilerin oturması sağlanmalıdır. Bununla birlikte bu çocukların sınıf içinde izin alarak kontrollü hareket etmelerini sağlamak amacıyla ikinci bir sıra öğretmenin hemen yanında ya da kapıya yakın bir yerde oluşturulmalıdır.

Isı, Işık, Renk: Isı, öğrencilerin derse yönelik konsantrasyonunda etkiliyken, ışık, insan psikolojisi üzerinde etkili olan önemli bir fiziksel değişkendir. Sınıfta iyi renk uyumunun sağlanması da göz estetiği ve zihinsel etkinlik açısından uyarıcı etkiler yaratabilmektedir.

Gürültü: Öğretmen-öğrenci etkileşimini olumsuz yönde etkileyen bir değişken olan gürültü, derse yönelik ilgi ve dikkat kaybı gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar. Etkili öğretim ortamının sağlanması için öğretmen, öğrencilerinin sessizliği tanıması için etkinlikler düzenlemelidir.

Görünüm: Sınıfta öğretim sırasında kullanılan ders araçlarının eğitim amacına uygun olarak yerleştirilmesi gereklidir. DEHB olan öğrencinin oturduğu yer dikkatini dağıtıcı materyallerden uzak olmalıdır. Sınıf içinde öğretim amacına uygun olmayan ve dikkati dağıtıcı öğretim materyaller kaldırılmalı ya da oturma düzeninde öğrencilerin arka kısmına gelecek şekilde düzenlenmelidir. Dikkat eksikliği olan çocuklar için sınıftaki sıralar ve diğer malzemeler değişik şekilde düzenlenerek farklı öğrenme ortamları  oluşturulabilir. Sınıf içinde  bireysel çalışma, küçük kümeyle çalışma, bağımsız çalışma ve bireysel ödüllendirme için köşeler düzenlenebilir.

Bireysel Çalışma ve Değerlendirme Köşesi

Belli bir disiplin alanında destek eğitime ihtiyacı olan DEHB’li öğrenci için sınıf içinde bireysel çalışma ve değerlendirme köşesi oluşturulabilir. Örneğin masa, iki dolap arasına ve duvara doğru yerleştirilerek, bireysel çalışma alanı oluşturulduğunda, dikkat dağıtıcılardan arındırılmış ortam hazırlanmış olur. Bu yer çocukların sınıf içinde hareket ihtiyaçlarını karşılamak için çocuğa özel iki farklı oturma yeri olarak da kullanılabilir.

Öğrenme Köşeleri

Öğrenme köşesi, DEHB olan öğrencinin düzeyine göre ödevlerin verildiği ve öğrenilen becerilerle ilgili küçük grupların uygulamalarını yaptığı köşedir. Bu köşede ödevler, eğitsel oyunlar, test çözme ya da dikkat toplama etkinlikleri yapılabilir. DEHB olan öğrencinin, öğrenme köşesinde geçireceği süre sınıf öğretmeni tarafından planlanmalıdır.

Küçük Grupla Öğretim Köşesi

Tüm sınıflarda ve disiplin alanlarında küçük grupla öğretim gereklidir. Bu öğretim, öğretmene öğrencileriyle yakından çalışma fırsatı verir. Sınıfta belirli bir alan, küçük grupla çalışma alanı olarak ayrılmalıdır.

 İlköğretim okulunun ilk beş sınıfında, küçük grupla çalışma köşesi belli öğretim becerisi üzerinde kısa süre çalışma için oluşturulur. Bu durumda ikiyle beş arasında değişen öğrenci kümeleri beceri kazanma masası olarak adlandırılan bu köşeye gelir. Öğretmen bu köşede belli bir öğretim becerisini kısa sürede kazandırır ve diğer kümeyi alır.

 Güdüleme Köşesi

Sınıfta çocukların sergiledikleri istendik davranışların devamı için ödül köşesi oluşturulmalıdır. Ödüllendirme alanlarında öğrencilerin resim ve isimlerinden oluşturulan ödül panosu, çalışmalarını sergileyebilecekleri ya da ilgi köşeleri olabilir

 Öğretimi Başlatma ve Sürdürme

Bireyler, ortamda yer alan ipuçlarına dikkat ederek tepkide bulunur. Örneğin, otomobilini güvenli kullanan kişi ileride dikkat işaretini gördüğünde, otomobilini otomatik olarak yavaşlatır. Kişi dikkat işaretine belli şekilde tepkide bulunmayı öğrendiği zaman, daha sonra karşılaştığı dikkat işareti aynı şekilde tepkide bulunmasına zemin hazırlayarak “ayırt edici uyaran” işlevi görür.

 Öğretmen derse başlamadan önce, öğrencilerin derse dikkatini yoğunlaştırmak için, görsel ipucu işlevi gören (ayakta sessizce durma veya parmağını şaklatma ya da sınıfın simgesi olan bir kartı tahtaya asma gibi)  hatırlatıcıları ders yılı başında belirlemelidir. Daha sonra öğrencilere, bu ipuçlarının derse dikkat etmeleri için belirlendiği anlatılmalı ve öğretilmelidir. Sınıftaki öğrencilerden bir kaçına ne yapılacağı tekrarlatılmalı  ipucuna uygun davrananlar  ödüllendirilmelidir.

 Sınıf ortamında, öğrenme etkinliklerinin başladığını hatırlatan işaret ve ipuçları oluşturulduğunda, öğretim süresinin etkililiği artmaktadır. DEHB’li çocuklar çevrelerinden gelen ayırt edici uyaran işlevine yönelik ipuçlarını çözümlemekte sorun yaşadıklarından dolayı;

  •  Öğretmede, öğrenmenin duygusal boyutu (katılım, ait olma, eğlence) etkin olarak kullanılmalı,
  •  Günlük ders planına, öğrencinin dikkatinin nasıl çekileceği dahil edilmeli,
  • Öğretimde, daha fazla görsel ipuçları ve hatırlatıcılardan oluşan öğrenme-öğretme stratejileri benimsenmelidir.

 Bununla birlikte;

Sınıf içine dersle ilgili hatırlatıcı bilgiler veya talimatlar görülebilecek bir yere asılmalı,

Ders işlemeye başlamadan önce hatırlatıcı bilgilerin kontrol edilmeli,

Ders tamamlandıktan sonra öğrenciye kısa sözlü sınav yapılmalı,

Önemli bilgilere dikkati çekmek için renkli kalem kullanılmalı,

Her derste bir hayal kurma etkinliğinin yapılmalı,

Öğrenciyle ders esnasında kullanılabilecek özel işaretlerin oluşturulmalı,

Öğrenciye, derslere ilişkin yol gösterici günlük notların verilmeli.

Görsel hatırlatıcılar olarak sınıfta bilgi verici film, resimli

kartlar, posterler ve grafik düzenleyicilerin kullanılmalı,

Öğrenciye, sınıfta  sınav öncesi; işlenmiş konuların özetinin yapılmalı, öncelikli konuların belirlenmeli ve sınava hazırlanma becerileri öğretilmeli,

Sınıfta bütün öğrencilerin derse aktif katılımını sağlayıcı grup tepkisi ve çoklu duyuya dayalı öğrenme yaşantıları sağlanmalı,

Uyanıklık ve dikkatin artması için öğrenciye her ders planında fiziksel hareketler planlanmalı,

Konuların anlamlı olarak yapılandırılması ve önemli noktaların belirlenmeli,

Derste yapılan sununun ana noktalarının bir kopyasının öğrenciye verilmelidir.

Sınıf içi Kuralların Oluşturulması

 Günlük yaşamın her alanında kuralların olduğunu görmekteyiz. DEHB olan çocukların özellikle kurallara uyma ve kuralların kazanımında güçlükleri vardır. Bu öğrenciler, akranlarından daha fazla kurallara ihtiyaç duymaktadırlar. Kurallar önceden oluşturulur ve gerekli durumlarda öğrencilere hatırlatılırsa,  DEHB olan çocuklar sınıf içi disiplin sorunları ile karşı karşıya kalmazlar. Sınıfta çocukların davranış yönetimi için, sınıf içi kuralların belirlenmesi gerekir. DEHB’li öğrenciler akranlarından farklı olarak çevreden gelen ayırt edici uyaran işlevi gören ipuçlarını algılamada sorun yaşadıkları bilinmektedir. Bu nedenle bu çocuklara kuralların görsel uyaranlarla hatırlatılması daha işlevsel olmaktadır. Öğretmenin, sınıf içinde öğrencilerinin suçluluk duymaması, kızgınlık ve düşmanlık duygularının gelişmemesi için uzun ve sık öğütler vermekten kaçınarak sınıf içi kuralları oluşturulması gerekmektedir.

Sık sık hatırlatılan kurallar öğretmen için yorucu olurken aynı zamanda da çocuğun öz denetim gelişimini engellemektedir. Öğretmenin çocuğa “kuralları biliyorsun böyle yapmamalıydın.” şeklindeki ifadesi, dikkati dağınık olan çocuğun  zihninde karışlığa yol açmaktadır.

Öğretmen, sınıf kurallarının belirlenme sürecine, öğrencileri ne kadar katacağına karar vermelidir. Öğretmenlerin çoğu, kuralların oluşturulmasında öğrencilerin görüşlerinin alınmasının ne kadar önemli olduğunun farkında değildir. Bu nedenle de öğretmenler kuralların belirlenmesi sürecine öğrencileri pek katmazlar. Oysa öğrencilerin, kuralların oluşturulmasına katılmaları, onların bu kuralları benimsemelerine ve kurallarının sonuçlarına gönüllü olarak bağlı olmalarına olumlu bir etkide bulunmaktadır. Bu nedenle;

  • Sınıf kurallarının belirlenmesi sürecine öğrenciler de katılmalı,
  • Uygun davranışları belirleyip bu davranışları sınıf kurallarına dönüştürülmeli,
  •  Olumlu davranışlar üzerinde odaklanılmalı,
  • Kural sayısını yaş grubunun ihtiyaçları ve seviyesine göre 3-8 arasında tutulmalı,
  •  Kurallar basit, kısa ve olumlu şekilde belirtilmeli,
  • Kuralların gözlenebilir davranışları hedeflemesi sağlanmalı,
  • Uygulanabilecek kurallar belirlenmeli,
  • Farklı öğretim ortamları için farklı kurallar oluşturmalı
  • (örnek: büyük  ve küçük grup, laboratuar çalışmaları, bağımsız çalışma için), 
  • Öğrencinin kurallara uyması ve kuralları çiğnemesi durumunda oluşacak sonuçlar belirlenmeli,
  • Öğrencilere kurallar teker teker kazandırılmalı ve bir kural öğretilmeden diğerine geçilmemeli,
  • Sınıf kurallarına uyan, uygun  davranışları gösteren öğrenciler ödüllendirilmelidir.

Kuralların Öğretilmesi ve İncelenmesi

Sınıf kurallarının belirlenmesinden sonra sanki ders konusuymuş gibi ilk derste, öğretmenin öğrencilere kuralları öğretmesi gerekir. Bunun için sayfa 61’de yer alan etkinlik sınıf içinde özellikle ilköğretimin ilk beş yılında uygulanabilir. Bu ve buna benzer etkinlikler sonucunda, öğrenciler kuralları anlar. Kuralların öğretilmesi sürecinde ise kuralların açıklanması, tartışma, dönüt, düzeltme ve tekrar öğretme yer almalıdır. Kuralların altında yatan mantığın, öğrencilerce anlaşılması ve öğrencilere her kural için ne tür beklentiler olduğunun sunulması çok önemlidir.

Sınıf Kurallarının Kazandırılması

  • İlk derste kurallar tartışılmalı,
  • Kuralların nedenleri tartışılmalı,
  • Her bir kuralla ilgili beklentiler belirlenmeli, örnek verilmeli ve kuralların olumlu yönleri vurgulanmalı,
  • Kurallar, etkinliklerle ders konusuymuş gibi öğretilmeli
  • Bir kural kazandırıldıktan sonra diğer kurala geçilmeli,
  • Kurallara uyulduğunda veya uyulmadığında olası sonuçlar öğrencilere anlatılmalı,
  • Farklı sınıf etkinliklerinde farklı kurallar olduğu öğrenciye açıklanmalı,
  • Kuralların resimlerinin bulunduğu ya da yazılı olduğu bir karton  ya da çerçeveli tablonun sınıfta öğrencilerin tam karşısında olacak şekilde uygun bir yere  asılmalı
  • Sınıf disiplinine ilişkin yapılan uygulamaların bir örneği de ana-babalara iletilmeli,
  • Sınıf kurallarına uyan çocuklar ödüllendirilmelidir.
  • Ödüllendirme,  aşağıdaki şekillerde olabilir:
  • Öğrenci çalışmalarını tüm sınıfa göstermek,
  • Öğrencilerin ilerlemesini grafikle göstermek,
  • Ek puanlar vermek,
  • İstenilen etkinlikler için serbest zaman vermek,
  • İkramlar, partiler düzenlemek,
  •  Eve övgü notları yollamak,
  • Ayrıcalıklar vermek (boş zaman gibi),
  • Panoya gülen yüz çizmek, çıkartmalar vermek vb.,
  • Güdüleyici ifadeler kullanmak (“Ali’nin her seferinde parmak kaldırmasını ve söz verilene kadar beklemesini çok beğeniyorum. Teşekkür ederim, Ali” gibi)

 



Derste izin alınca konuşmalısın!

Konuşmadan önce parmağını kaldırarak izin istemelisin!

 

Adı Soyadı:___________________________                               Tarih:______________

 

Sınıf içerisinde izin aldıktan sonra konuşman çok önemlidir. Bunu hatırlamada güçlük yaşıyorsan bu çalışma kâğıdında yer alan uygulama hatırlamanı kolaylaştıracaktır.

Aşağıdaki resimde saklanmış olan kemikleri bul ve her birini boyamadan önce sınıf içerisinde konuşmadan önce izin istemek için PARMAĞINI KALDIRMAN gerektiğini hatırla!

 

 

 

Dikkat Eksikliği Olan Çocuklarda Okumaya İlişkin  Sorunlarla  Başetme Yöntemleri Nelerdir?

 

DEHB’li bireylerin, planlama ve organize olma sorunları ve bir işle uğraşırken dikkatlerini sürdürmedeki güçlükleri nedeniyle okuduğunu hatırlama ve okuduğu metni anlama konusunda  sorun yaşamaktadırlar. Ayrıca işleyen bellek sorunları nedeniyle okunan metni tekrar hatırlamada güçlükleri metnin anlaşılmasını da engellemekte ve öğrenciler özet yapmada, sözel anlatımda ve metne ilişkin sorulan soruları cevaplamada sorun yaşamaktadırlar. Bu durum tam öğrenmenin gerçekleşmesini engellemektedir.

Bu öğrencilerde karşılaşılan okuma güçlüklerinin genel özellikleri aşağıda yer almaktadır, 

  • Bağımsız kitap okuma sınırlılığı,
  • Okunan metnin içinde anlaşılmayan bölümleri anlamaya ve kendini değerlendirmeye ilişkin bilişsel becerilerden yoksun olma,
  • Okuduğu metni anlamaya ilişkin içsel dil, sorgulama ve yargılamanın olmaması,

 Örneğin;

Metnin ana fikri nedir ?

Yazar üçüncü paragrafta ne anlatmaya çalışıyor ?

 Bu metin bana neleri çağrıştırdı ?

Bir sonraki bölümde neler olabilir ?

Okurken dikkatsizliğe bağlı olarak kelimeleri atlama,

okuduğu yeri kaybetme, önemli mesajları kaçırma nedeniyle okunan metnin anlaşılamaması,

Sessiz okumada güçlük çekme, (DEHB’li çocukların okuma biçimlerine dikkat ettiğinizde okuduğu metni anlamaya ve dikkatini sürdürmeye yönelik olarak alçak sesle ya da dudaklarını kıpırdatarak okudukları görülmektedir)

Okunan metni anlamaya ilişkin şema ya da yapı oluşturmakta güçlük çekme,

Ders esnasında sesli okuma sırasında okunulan metne ya da hikayeye sınıfla birlikte dikkatini vermede güçlük çekme,

 Sesli okuması yapılan yazılı metni takip etmede zorlanmadır.

Okuma Güçlüklerinin Giderilmesine Dönük Sınıf İçi  Etkinlikler Nelerdir ?

DEHB’li öğrencilerin okuma güçlüklerinin giderilmesine dönük olarak öğretmene büyük görevler düşmektedir. Bu nedenle Türkçe derslerinde öncelikli olmak üzere derste işlenen okuma metninin ilk olarak sınıf öğretmeni tarafından akıcı ve anlamlı biçimde okunması ve daha sonra öğrencilere okutulması kuralının mutlaka oluşturulması gerekmektedir.

DEHB’li öğrencilere okuma akıcılığı kazandırılması için;

  • Sonu aynı heceyle biten sözcükler bulmalarının sağlanması,
  • örneğin arka-daş, paydaş, sırdaş vb.
  • Sınıf içinde tepegözle asetatın yansıtılması yoluyla koro şeklinde sesli okuma yapılması (istedikleri grupla, kızlar,
  • erkekler, sağ-orta-sol sıra vb).
  • Sınıf öğretmeninin bir parçayı okurken bazı kelimeleri atlayarak öğrencilerin takip etmelerinin sağlanması aynı etkinlik
  • öğrenciler akranlarıyla eşleştirilerek de yaptırılabilir.

 DEHB’li öğrencilere okuma akıcılığının kazandırılması için oldukça sık sesli okuma yapmaları sağlanmalıdır. Ancak sesli okuma etkinliğinden sıkılmamaları için farklı  kişilere, büyük ve küçük gruplar ile teybe kayıt yaptırılarak değişiklik yaratılmalıdır.

Çocuğun yaş ve gelişim düzeyine uygun okuma metni belirlenerek üç heceli kelimeleri ya da somut ve soyut kavramları işaretlemesi istenebilir. Böylece okuma, amaca dönük olarak daha işlevsel hale gelebilir. Bu çocukların okuma ve anlamalarına katkı sağlamaya yönelik sınıf içi etkinlikler hazırlanmıştır. 

Etkinlik-1 Kavram Öğretimi (4. sınıftan itibaren)

Soyut ve Somut Kavram Öğretimi

Öğrencilere somut ve soyut kavramları anlamı açıklanır ve tahtada örneklerle birlikte tanımları yapılır. İçerisinde toplam 10 somut ve soyut kavramın yer aldığı bir okuma metni belirlenir. Bu metinden sizin belirlediğiniz 10 sözcüğün parça içerisinden çocuğun bularak işaretlemesi istenir.

Bu sözcükler aşağıda yer aldığı biçimde verilerek soyut ve somut olanların işaretlenmesi istenir.

 

1-  gökkuşağı        (somut/soyut)             6- …………   (somut/soyut)

 

2 - vazo                 (somut/soyut)             7- …………   (somut/soyut)

 

3 - tavır                 (somut/soyut)             8- …………   (somut/soyut)

 

4- ………                         (somut/soyut)             9- …………   (somut/soyut)

 

5- ……..               (somut/soyut)             10- ………… (somut/soyut)

 

Daha sonra bu sözcüklerle 10 cümle oluşturması istenir. Ayrıca verdiğiniz 10 sözcükle okuma parçasından farklı bir paragraf yazmasını da isteyebilirsiniz. Bununla birlikte öğrencilerinizden kendilerini hiç tanımayan kişilere tanıtmaya dönük olarak içerisinde somut ve soyut kavramların yer aldığı bir paragraf yazmalarını da isteyebilirsiniz.

Etkinlik-2 Hikaye Oluşturma (3. sınıftan itibaren)

DEHB’li çocuklar yazılı ve sözlü anlatımda sorun yaşamaktadırlar. Bununla birlikte DEHB olan çocuklara bir konu başlığı verildiğinde hikâye oluşturmakta oldukça zorlandıkları görülmektedir. Sizin belirlediğiniz sözcüklerden oluşan bir hikâyeyi yazmaları çok daha kolay olmaktadır. Bu nedenle çocukların bu konuda eksikliklerinin giderilmesi amacıyla aşağıda yer alan “Hikaye Başlatıcı” isimli yapılandırılmış kelimeleri içeren etkinlik örneği  özellikle yazılı anlatımda yaşadıkları güçlüklerle baş etmelerine yardımcı olacaktır.

Hikâye Başlatıcı……

azarladı, yelkenli, atladı, avladı, çağırdı, fırlattı, arazi sahibi, diledi, kiraladı, sordu.

  • Yukarıda  yer alan kelimelerin tümünü   bir paragraf içerisinde kulanın.
  • Verilmiş her kelimeyi hikaye içerisinde kullandıktan sonra altını çizin.
  • Hikayeyi yazarken noktalama işaretlerine, hece bölmelerine, büyük-küçük harf kullanımına ve cümleler arasındaki bağlantılara dikkat edin.

Hikâye:

Etkinlik-3 Bağımsız Okuma Becerilerini Arttırma

(3. sınıftan itibaren)

Öğrencilerinizin sessiz okuma zamanında okuyacağı bir kitabı belirleyerek okumalarını isteyiniz. Daha sonra bu kitapla ilgili aşağıda yer alan soruları cevaplamalarını isteyiniz. Öğrencilerin bağımsız okumasını arttırmaya dönük olarak bir dönem içerisinde en az 10 kitap raporu getirmeleri gerektiği ve bunun zamanını onların belirlemesini ve her raporun numarasını aşağıdaki yazılı metinden işaretlemeleri gerektiğini belirtiniz

 

 

 

KİTAP RAPORU

( 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10)

 

Adı Soyadı:                                                                    Tarih:

 

Kitabın Adı:

 

Yazarı:

 

Kitaptaki olayın Geçtiği Zaman ve Yer:

 

Olayın kahramanı:

 

Olayın kahramanının temel özellikleri:

 

Diğer önemli karakterler:

 

 

Önemli olayları sırasıyla yaz.

 

1)

 

2)

 

3)

 

Sizce en önemli sorun nedir?

 

Sorun nasıl çözüldü?

 

Kitabın en ilgi çekici kısım nedir?

 

Bu kitabı arkadaşlarınıza da tavsiye eder misiniz?

 

 

Etkinlik-4 Cümlenin Yapısını Kavrayabilme (4. sınıftan itibaren)

 

Öğrencilerinize aşağıda yazılı örnekte olduğu gibi içinde özne, yüklem, sıfat ve zamirin yer aldığı cümle örnekleri hazırlayarak  cümlenin yapısını işlevsel biçimde analiz yaparak öğrenmelerini sağlayabilirsiniz.

 

 

Adı soyadı:-------------------------                                     Tarih:------------------------

 

RENKLİ CÜMLE ANALİZİ

 

 

Özne=sarı              Yüklem=yeşil              Sıfat=mavi               Zamir=kırmızı

Aşağıda yer alan cümleleri yukarıda belirtildiği şekilde cümlenin öğelerine uygun renkte altını çizerek ayırınız.

 

1)      Ali kırmızı topu attı.

2)      Pazar günü, çocuklar  pikniğe gidiyordu.

3)      Caddedeki insanlar yağmurdan kaçmak için hızlı  hızlı ilerliyorlardı.

4)      -----------------------------------------------------------------------------------------------.

5)      -----------------------------------------------------------------------------------------------.

6)      -----------------------------------------------------------------------------------------------.

7)      -----------------------------------------------------------------------------------------------.

8)      -----------------------------------------------------------------------------------------------.

9)      -----------------------------------------------------------------------------------------------.

10)  -----------------------------------------------------------------------------------------------.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Olan Çocukların Eğitiminde Öğretmenin Uygulaması Gereken Stratejiler Nelerdir?

Çalışma ve Ödevler

  • Ödevlerin ve etkinliklerin önem derecesine göre sıraya konulması,
  • Ödevlerde nicelik yerine kalite aranması
  • Her bir ödevi tamamlamak için gerekli olan basamakların listelenmesi,
  • Ödevin teslim tarihlerinin belirlenmesi,
  • Ödevlerin tamamlanmasında alternatif metotlara izin verilmesi (sözel sunu, kasete çekilmiş rapor, görsel sunu, grafik, haritalar ve resimler....vb.)
  • Öğrencinin hoşlandığı bir akranını çalışma veya ödev yapımında yardımcı olarak belirlenmesi,
  • Öğrencinin bir ödevi yaparken kendi hızına göre değerlendirilmesi,
  • Öğrenciye çalışmada veya ödevde konunun ana fikrini bulma, kavram haritalama, taslak çıkarma, gözden geçirme, özetleme stratejilerinin öğretilmesi,
  • Öğrenciye daha az soru veya problem düzenlenmesi,
  • Ödevlerin bölümlere ayrılması,
  • Öğrenciye her çalışma esnasında aklında tutabileceği miktarda bilgi verilmesi,
  •  Ödev yaparken öğrencilerin bilgisayar kullanmasına izin verilmesi
  • Öğrencinin hazırladığı ödevle ilgili beklentilerin azaltılması,
  • Öğrencinin bir ödev defteri kullanmasının sağlanması, bütün ödevlerin sorumlulukların ve sınav günlerinin bu deftere
  • yazılmasının sağlanması. Bu defterin günlük olarak anne baba ve öğretmen tarafından kontrol edilmesi,
  • Öğrenciye  işlenen konulara ilişkin proje ödevinin verilmesi,
  •  

Sınama Durumları

Öğrenme öğretme süreci sonunda; DEHB olan öğrencilerin belirlenmiş hedef davranışların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleştiyse derecesi, gerçekleşmediyse nedenleri ve eğitim programının yeniden düzenlenmesi, geliştirilmesi ve uygulama stratejilerini belirlemek için değerlendirme yapılır.

  • ÖĞrenme-öğretme süreci sonunda DEHB olan öğrencilerin hedefe ulaşma derecesini belirlemek için not ve sınav sistemlerinin aşağıdaki şekilde düzenlenmesi gerekir.
  • Sınav sistemi öğrencinin bilişsel, duyuşsal ve devinişsel alanlarının özelliklerine göre düzenlenmelidir.
  • Hedef davranışların hangi sınav veya not verme sistemi ile (yazılı, sözlü, doğru/yanlış, doldurmalı, kısa cevaplı, çoktan seçmeli, ev ödevleri, özel projeler) değerlendirileceğine önceden karar verilmelidir.
  • Öğrencinin sınavda dikkatinin dağılmaması için  testin kısaltılmış bir formu (daha az soru) kullanılmalıdır.
  • Yazı yazma problemi olan veya testte başarısız olan öğrenciler sözlü sınavla değerlendirilmelidir.
  • Öğrenciye sınavlarda ek zaman verilmelidir.
  • Sınav ortamı DEHB olan öğrencilerin özelliklerine göre düzenlenmelidir.
  • Sınavda ölçme aracının geçerliliği ve güvenirliliğinin düşmemesi için sınav sırasında öğretmen tarafından öğrenciye dönüt, düzeltme, pekiştireç ve ipucu verilmemelidir.
  • Sınav soruları değişik düzeylerde ve çok sayıda sorudan oluşuyorsa kolay sorular başa, zor soruların arasına ve sona yerleştirilmelidir.
  • Sınav ortamında öğretmen, öğrencinin DEHB özelliğinden kaynaklanan göstermiş olduğu davranışlarına kızmamalı,
  • onu küçük düşürücü, güdülenmişliğini olumsuz yönde etkileyici, isteğini kırıcı, şaşırtıcı, korkutucu... vb. istenmedik davranış örüntülerinden kaçınmalıdır.
  • Bilgiyi işleme hızı ve bilginin hatırlanmasında problem yaşayan DEHB olan öğrenciler çoktan seçmeli veya doğru/yanlış cevaplarla değerlendirilmelidir.
  • Bilginin hatırlanmasında problem yaşayan DEHB olan öğrenci doğru cevabın seçildiği bir kelime listesi veya cevapların eşleştirilmesini gerektiren iki sütunu içeren kelime bankası kullanılarak değerlendirilmelidir.
  • Sözel ifadesinde ve düşüncesini ifade etmede zorluk çeken DEHB olan öğrenciler açık uçlu sorular değerlendirilmeden kaçınılmalıdır. Öğrenciden bu tür soruların cevaplanması isteniyorsa anahtar kelime veya konulardan oluşan bir kelime bankası oluşturulmalıdır.

Ayrıca bu çocukların yaşadıkları öğrenme güçlüklerin üstesinden gelinebilmesi için aşağıdaki stratejiler;

  • Pozitif öğrenme ortamının oluşturulması,
  • Doğru motive edilmesi,
  • Olumlu benlik algısının geliştirilmesi,çok önemlidir.

Bununla birlikte eğitim-öğretim sırasında;

  • Sınıfta nefes alma ve gevşeme alıştırmalarının yapılması,
  • Öğrencilerin bireysel ve grup çalışmalarına yönlendirilmesi,
  • Çalışmalar sırasında kısa aralar verilmesi,
  • Sınıftaki uyaranların azaltılması,
  • Dersin yapılandırılması, derste hangi konuların işleneceğinin öğrencilere açıklanması,
  • Sınıf içi etkinliklerin öğretmen tarafından organize edilmesi,
  • Öğretimsel hedefleri gerçekleştirebilecek sınıf düzenlemesinin yapması,
  • Sınıf kurallarının önceden oluşturulması,
  • Çocuğa uygun öğrenme yönteminin belirlenmesi,
  •  Çocuğa uygun öğrenme ortamının oluşturulması,
  • Çocuğun kendi öğrenme motivasyonunun sağlanması,
  • Çocuğun kendi kendine karar verme becerisinin geliştirilmesi
  • Uygun bir güdüleme ve davranışsal sonuçlar sisteminin geliştirilmesi,
  • Akran desteğinin olması,
  • Fiziksel yakınlık, göz kontağı kurulması ve teşvik edilmesi,
  • Öğretmenin soru-cevap şeklinde, öğrencilerle sürekli iletişim hâlinde olması,
  • Olumlu davranışların ödüllendirilmesi, olumsuz davranışların ise görmezden gelinmesi,
  • Öğrencilerin kendi davranışlarını gözleyebilmesi için “kendini gözleme tekniğinin (dikkat ediyor muyum?)” kullanılması,
  • Her öğrencinin performansını dersin sonunda özetleyerek güçlü ve zayıf yanlarına vurgu yapılması gerekmektedir.

 

 

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 27.03.2017 - Güncelleme: 19.09.2024 09:51 - Görüntülenme: 8734
  Beğen | 14  kişi beğendi